CHP Kdz.Ereğli Belediye Başkan Aday Adayı Muhittin Dikmen, bugün Ereğli’de ki basın mensuplarıyla kahvaltı toplantısında buluştu.
Dikmen’in basın açıklaması şöyle:
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle basın toplantımıza katılımınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
İçinde bulunduğumuz ayın başlamasıyla birlikte, bu güzel kente belediye başkanı olabilmek için gereken çalışmalarıma başladım. Bilginiz olduğu üzere de, aday adaylığımı açıkladığım günden bu yana da ilçenin meslek yüksek odaları ve sivil toplum kuruluşlarına öncelik vererek ziyaretlerimi de gerçekleştiriyorum. Bugün de sizlerle bir araya gelerek hem düşüncelerimi sizlerle paylaşmak hem de sorularınızı yanıtlamak istedim.
Değerli arkadaşlarım,
1966 yılında Karadeniz Ereğli’de dünyaya gelen bir birey olarak, ömrümün geniş bir kısmını bu ilçede geçirdim. İTÜ Denizlik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bir süre gemilerde vardiya mühendisi olarak çalıştım. Bu dönemde elliye yakın ülkeyi görme fırsatı buldum. 1993 yılında sevgili eşim Tunay Dinçer Dikmen ile evlendikten kısa bir süre sonra da Alaplı ilçemizin önemli tesislerinden biri olan Akal Tekstil’de makine mühendisi olarak iş hayatıma devam ettim. 2009 yılından bu yana da kendi şirketim olan ADA Denizcilik ile meslek hayatımı sürdürüyorum. Biri kız biri erkek, iki evlat sahibiyim.
Siyasi hayatıma gelindiğinde, 2009 yılında CHP’de başlayan bu sürecin yine CHP çatısı altında sürdüğünü ve hiç değişmediğini belirtmek isterim. Bu on dört yıl içinde partimin çeşitli kademelerinde görev aldım. 2012-13 döneminde sayın Hayrettin Kartal’ın, 2019-23 döneminde de sayın Eylem Ertuğrul’un ilçe başkanlıklarındaki yönetimlerde saymanlık yaptım. 2014 ve 2019 yerel idareler seçimleri sürecinde de yine partimden Karadeniz Ereğli Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı oldum. Bu on dört yıl içinde partinin çok önemli eğitimlerine katılırken hemen her seçim döneminde de aktif görevler üstlendim.
Kıymetli basın mensupları,
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanlığı için aday olmak, takdir edersiniz ki, birkaç gün içinde düşünülüp karar verilebilecek bir istek değildir. Belediye başkanı olmak benim için otuz yıllık bir hayaldi. Yıllarca üzerinde çalıştığım, her geçen gün yerel yönetimle ilgili bilgilerime yenilerini eklediğim uzun bir süreyi bu hayal için değerlendirdiğimi ifade etmek isterim.
Kuşkusuz, birçok farklı toplum ve kültürden insanı bir arada barındıran Karadeniz Ereğli gibi kozmopolit bir kentte belediye başkanı adayı olabilmek ve sandıktan önde çıkabilmek kolay değildir. Bahsettiğim bu kozmopolit yapı içinde, her kesim tarafından sevilip sayılabilen, takdir görebilen insan olmak birinci şart olarak karşınıza çıkmaktadır. Gerek meslekî gerekse de siyasî yaşamım dahilinde, bu kentin insanlarının teveccühünü kazandığıma inanıyorum.
Özellikle 2023 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde alınan sonuçlardan sonra, kentimizdeki bir kesim, CHP’nin bu yerel seçimlerde çok fazla aday adayı çıkaramayacağı görüşünü dillendirmeye başladı. Ancak, bugüne kadar gerçekleştirdiğim ziyaretlerde edindiğim izlenim, bu ifadeleri çürütmeye yetmektedir. Seçimlere hayli zaman varken aday adaylığımı açıklayarak çalışmalara başlamış olmam, önce partimizin tabanında, sonra da ilçemiz genelinde CHP’ye her zaman güvenilebileceği, bu partide kentimizi yönetebilecek bilgi ve donanıma sahip insanların her zaman var olduğu gerçeğini vatandaşımızın karşısına çıkarmıştır. İnanıyorum ki, belediye başkanımız sayın Halil Posbıyık ve benden sonra nice değerli partilimiz de, bu güzel kentin yönetimine talip olmak için aday adaylıklarını açıklayacaklardır. Bundan asla bir şüphem yoktur.
Partim içinde kimlerin ya da hangi kesimin aday adayı olarak ortaya çıktığımı merak edenlerin olduğunu biliyorum. Sözlerimin başında ifade etmek isterim ki, hiç kimsenin, hiçbir zümrenin ve grubun adayı değilim. Bildiğim bir gerçek var ki ben Muhittin Dikmen olarak, Türkiye’nin en eski ve en köklü partisinin belediye başkan aday adayıyım. Sırtımda hissetmek istediğim bir güç olursa, o güç de sadece CHP’nin kendisidir. Bununla birlikte şu gerçeğin de altını çizmek isterim ki, yıllardır omuz omuza ve birlik içinde mücadele ettiğimiz yöre milletvekilimiz de, ilçe örgütümüzün değerli başkanı ve ekibi de, Muhittin Dikmen’in aday adaylığına sırt çevirmeyeceklerdir. Bu inançla sizlere düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Aday adaylığımı açıkladıktan hemen sonra, etrafımda hatırı sayılır bir bütünlüğün oluştuğunu görmekteyim. Bu beni hem mutlu ediyor hem de geleceğe güvenle bakmama sebep oluyor.
Bu bütünü oluşturan insanların akıllarına gelen ilk soru da, Zonguldak’ın en büyük ilçesi konumuna sahip, bu ülkede “il” olmayı hak eden öncelikli kentler arasında yer alan Karadeniz Ereğli’de hayata geçirmeyi düşündüğüm projelerin ne olduğu.
İlk olarak ifade etmek isterim ki, Karadeniz Ereğli için düşünülecek her proje ve her çalışmayı, bu kenti beraber yaşadığımız vatandaşlarımızla birlikte düşüneceğiz.
İsraftan, gereksiz harcamalardan kaçınacağız.
Vatandaşımıza, yapamayacağımız hiçbir çalışmanın sözünü vermeyeceğiz.
Her bir emek, bir açığı kapatmaya, bir sorunu çözmeye, bir eksiği gidermeye yönelik olacak.
Ben de isterim; ilçemiz ile İstanbul arasında hızlı tren seferi olmasını. Ancak bu 2 milyar dolarlık bir proje. Böyle bir projenin, belediye imkanları ile yapılamayacağını bile bile, vatandaşımıza böyle bir söz vermek yerine, o vatandaştan gelen “günlük yaşlı bakımevi” gibi öneriler benim için her zaman daha kıymetli.
Bu memleketin en büyük sorunların biri trafik. Bu sorunu kökten çözeceğiz. Halka rağmen değil halkla birlikte kararlar vererek bu konuyu sorun olmaktan çıkartacağız. Karadeniz Ereğli kent merkezinin geniş ve üç şeritte işlemesi mümkün yollarını, kenarlarına park eden araçlardan arındıracağız. Yeraltı otopark projelerinin yaygınlaşmaya başladığı günümüzde, gerekirse “yol üstü otopark” uygulamalarını, çağdaş proje ve yatırımlarla hayata geçireceğiz. Kent merkezini Erdemir Caddesi güzergahından gelen anayola mahkum etmeyi bırakarak, başka alternatif güzergahları mutlak suretle gündeme getireceğiz. Bu yeni yol ağları ve otopark projeleri için çalışmalarımıza başladık. Bunun müjdesini vermek isterim.
Geçtiğimiz günlerde, Karadeniz Ereğli’nin liman meselesini gündeme getirmeye çalışmıştım. Liman konusunda benim üzerinde durduğum üç tezim var. Bunlardan ilki, otuz yıl süreyle kullanım ve işletme hakkı bir kez daha Karadeniz Ereğli Belediyesi’ne verilmesi planlanan ancak sorun üstüne sorun çıkarılan Bozhane’deki mevcut limanın tahsisinin sağlanması.
Takdir edersiniz ki, bu limanın kent merkezinde olması, sahil bandında yer alması dolayısıyla o limanın iskelesine yük getiren ya da limandan yük alan ağır tonajlı araçların yarattığı trafik sorunundan herkes şikayetçi. Bu durum, Bozhane’deki liman iskelesinden vazgeçeceğimiz anlamına gelemez. O iskele, Karadeniz Ereğli Belediyesi’nin en önemli gelir kapısıdır. Buna rağmen, Bozhane’deki liman iskelesinin kullanım işletme hakkının yeniden belediyeye tahsisinden sonra hep birlikte ilçeye ikinci bir limanın kazandırılması için gerekenleri yapmalıyız. Bu noktada ilk alternatif, atıl durumda bulunan tersaneler bölgesine yeni bir liman iskelesi kazandırmaktır. Bu çalışma hem kentin merkezinden uzak bir liman işletmesine sahip olmamız hem de tersaneler bölgesinin yeniden rantabl hale gelmesi bakımından önemlidir. Bundan önceki dönemlerde de tersane bölgesine liman yapımı konusu gündeme gelse de engellerin önüne geçilemedi. Tersane sahipleriyle bir araya gelerek bu amaç için yeniden bu konuyu gündeme getireceğiz. Liman konusundaki diğer alternatifimiz de eski TTK limanı olacak. O limanı da tekrar ilçeye kazandırabiliriz. Yeni yapılacak çevre yolu bağlantısı sebebiyle de TTK limanı, hem kent trafiğine olumsuz etki yapmayacak hem de mevcut limandan daha büyük bir kapasiteye sahip olduğu için ekonomik olarak da artılar getirecektir.
Ereğli’de tersaneler bölgesinde yeni bir liman kazandırmak ya da TTK limanını yeniden aktif hale getirmek, elimizdeki Bozhane limanının yolcu taşımacılığı için kullanılmasının da önünü açabilecektir. İşte tam da bu sebepten dolayı Bozhane’deki liman iskelesinin belediyemizin elinde kalması çok büyük önem arz etmektedir.
Kaletepe’nin Karadeniz Ereğli Belediyesi’ne tahsisi konusunda gereken yardımı yapan siyasî ellerin, Ereğli liman iskelesinin tahsisi ile ilgili de özveride bulunmasını tam da bu sebepten dolayı istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım,
Karadeniz Ereğli’nin bir sanayi kenti olduğu gerçeğini göz ardı edemiyoruz, edemeyeceğiz de… Ancak burası aynı zamanda bir turizm ve kültür kenti. Turizm ve Karadeniz Ereğli kelimelerini yan yana yazabilmek adına üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Turizm faaliyetlerini yüklenmiş ne kadar kurum ve kuruluşumuz varsa, onlarla omuz omuza vererek çalışacağız.
Festivalleri kaldıracak mısınız, diye soranlar çok oluyor. Asla böyle bir düşüncemiz yok; olamaz da… Ancak böylesine ağır ekonomik koşullar altındaki bir ülkede, çok fazla ses sanatçısıyla çok fazla para harcayarak yapılan festival etkinliklerine yeni bir boyut getirilebilir. Bunun üzerinde duracağımız kesindir.
Az önce de ifade ettiğim gibi Karadeniz Ereğli öncelikli olarak bir sanayi kentidir. Kente bu kimliği veren de Erdemir’imizdir. Erdemir ve şirketin yönetimini elinde bulunduran OYAK ile belediye arasında, bundan önceki dönemlerde bazı diyalogsuzluklar ve anlaşmazlıklar olmuş olabilir. Biz, geçmişin üstüne kalın bir sünger çekeceğiz; ancak asla tozları halının altına süpürmeyeceğiz. Erdemir ve belediye arasında sorun olarak ortaya çıkan ne varsa, bunların kalıcı olarak ortadan kalkması için gereken adımları atacağız. Bu kenti beraber yöneteceksek, Erdemir ile birlikte de yöneteceğiz. Biz Erdemir’in büyümesi için gayret göstereceğiz, Erdemir’in de kentimizi kalkındırması için taleplerimizi ortaya koyacağız. Asla birbirimizi dışlamayacağız; küçük ve çözümü mümkün meseleler yüzünden köprüleri atmayacağız; tam tersine o köprüleri daha da sağlamlaştıracağız.
Sanayi söz konusu olduğu zaman, elbette belediye olarak tek başına sanayi hamleleri yapamayız. Yapacağız, diyen, yalan söylemiş olur. Ancak, özellikle ev hanımlarımızın istihdamını sağlayacak küçük çağlı atölyeleri, belediye bünyesinde kurup halka armağan edeceğiz. Bu atölyelerle amacımız, aynı sektördeki öncü firmalarla rekabet etmek değil, ilçedeki ailelerin ekonomisine katkıda bulunabilecek atılımları yapabilmektir.
Tarımsal girişimlere azami ölçüde katlı vereceğiz. Bu yeni dönemde ilçenin tarımsal faaliyetlerine, gücü nispetinde katma değer sağlayan, üretici olmak isteyen insanların bir adım yanlarında olacak bir belediye yönetimi modeli geliştireceğiz.
Bizim dönemimizde de sosyal yardımlarımız elbette devam edecek; ancak biz önceliği bizden ısrarla aşevi talep eden vatandaşlarımızın bu istekleri paralelinde değerlendireceğiz. Her gün sıcak aş çıkarmak, elbette bir öneridir. İyi de bir öneridir aynı zamanda. Önceliğimiz ise, bir zamanların Tansa modelini, günümüzün gıda bankası modeli ile bir arada düşünerek, hem halkın geneline daha ucuz tüketim maddesi sunabilmek hem de ekonomik desteğe muhtaç insanlarımızın, bizim verdiklerimizi değil kendilerinin asıl ihtiyacı olan gıda maddelerine ulaşabilmelerini sağlamak. Muhtarlarımızla bir araya gelerek, hiçbir ekonomik geliri olmayan, yoksul ve yoksun vatandaşlarımıza banka kartları gibi birer kart vererek, her ay belli miktarlardaki alışverişlerini, diğer vatandaşlarımız gibi yapabilmelerini sağlayacağız. Hiçbir vatandaşımızı, yardım paketlerini alabilmek için sıraya sokmayacağız; onları deşifre etmeyeceğiz. Düşüncelerimiz arasında ilçeye halk ekmek büfelerini kazandırmanın olduğunu da söylemek isterim.
Milli Eğitim ve öğrencilerimiz bizim kırmızı çizgimizdir. Her yıl; 29 Ekim, 10 Kasım, 23 Nisan gibi önemli gün ve haftalar döneminde, hiçbir şehre gitmemiş, Ereğli’nin dışına çıkmamış öğrencilerimiz için gezi programları düzenleyeceğiz. Evlatlarımızı Ankara’mızla, Ata’mızla buluşturacağız. Bu öğrencilerimizin tespiti için de Milli Eğitim Müdürlüğümüzden katlı ve yardım isteyeceğiz. Kadınlarımız, özellikle de köylü kadınlarımız için de aynı etkinlikleri mutlaka hayata geçireceğiz.
Karadeniz Ereğli’nin pazaryeri kısa bir süre önce elden geçmişti; ancak yine de bu kent için yeterli olmadığı, vatandaşların beklentilerini karşılamadığı hepinizin malumu. Biz önce, pazaryerinde bulunan ve belediyenin kiracısı konumundaki dükkanların sahiplerine alternatif yerler üreteceğiz. Onları geçici yerlerine taşıdıktan sonra pazaryerini, kapalı kısmı da dahil olmak üzere yeniden elden geçireceğiz. Dükkanları yenileyeceğiz. Otopark katları da olan çok katlı bir kapalı pazaryerinin yapımına başlayacağız. Üst katları otopark alt katları pazaryeri olan bu alanın etrafında da muazzam bir çevre düzenlemesi yaparak mevcut pazaryeri alanını bir meydan haline getireceğiz. O meydanın etrafını da yeni yapacağımız modern dükkanlarla çevreleyeceğiz ve esnaflarımızı da geçici yerlerinden alarak yeni yerlerine taşıyacağız.
Değerli dostlarım,
Bugünkü ilk buluşmamızda elbette sizlere vizyon projelerimden, Karadeniz Ereğli’yi daha modern bir kimliğe büründürecek uzun vadeli çalışmaları gerektiren hizmetlerden bahsedebilirim de… Ancak bunlarla ilgili ilerleyen günlerde ve görsel çalışmalarla desteklenecek bir başka toplantısında açıklama yapmak ve sizleri bilgilendirmek daha doğru olacaktır.